SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

TAHARA BAHSİ

<< 341 >>

DEVAM: 127. Cuma Günü Ğusletmek

 

حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ بْنِ قَعْنَبٍ عَنْ مَالِكٍ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ سُلَيْمٍ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ غُسْلُ يَوْمِ الْجُمُعَةِ وَاجِبٌ عَلَى كُلِّ مُحْتَلِمٍ

 

Ebu Said el-Hudri (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur; "Cuma günü gusletmek, ihtilam (baliğ) olan herkese vaciptir.”

 

 

Diğer tahric: Buhari ezan; cuma, şehadat; Müslim, cuma; Darimi, salat; İbn Mace, ikame; Muvatta cuma; Ahmed b. Hanbel, III, 6, 30, 60.

 

AÇIKLAMA:     Hadiste "baliğ olan" diye terceme edilen kelime "ihtilam olan" manasına gelecek şekildedir. Bundan maksat baliğ olandır. İhtilam olmak buluğa ermeyi gerekli kıldığı için, mecazen buluğa eren yerine "ihtilam olan" kullanılmıştır. Burada "ihtilam olan" kelimesini, hakiki manada anlamak mümkün değildir. Çünkü ihtilam olan kimsenin cuma olsun olmasın mutlaka yıkanması lazımdır. Bazıları ise bu kelimeden muradın erkekler olduğunu söylerler.

 

Yine Hadisteki "vacibtir" kelimesinin manası "sabittir" şeklinde anlaşılmalıdır. Çünkü bundan evvelki hadisin şerhinden de anlaşılabileceği gibi, cuma günü gusletmenin vacip olmadığını ifade eden bir çok rivayet mevcuttur. Mesela Hz. Semure'den rivayet edilen bir hadiste, "Bir kimse abdest alırsa ne ala! Fakat guslederse, gusül daha efdaldir" buyurulmaktadır.

 

Hattabi, bu kelimenin bilinen manada vacibin karşılığı olmadığını şu sözleri ile ifade eder: Buradaki "vacib" kelimesinin manası vücub-i ihtiyari ve istihbabi'dir, vücub-i farzi değildir. Bir adamın arkadaşına "Senin hakkın bende vacibtir, ben hakkını ödeyeceğim" demesi gibidir. Bu, uyulması şart olan lüzum manasına değildir. Bu te'vilin sıhhatine bir önce geçen Hz. Ömer (r.a.) hadisi şahittir."

 

Cuma günü gusletmenin vacip olduğu görüşünde olanların dayandıkları hadislerden birisi budur. Vacib olmadığını söyleyenler ise, ya yukarıda ifade edildiği gibi te'vil etmişler, ya da vücubiyetinin mensuh olduğunu söylemişlerdir.

 

Ayni şöyle der: "Ashabımızdan (Hanefilerden) bazıları, zahiri guslün vücubuna delalet eden hadislerin "Bir kimse abdest alırsa ne ala! Guslederse daha efdaldir" hadisi ile neshedildiğini söylemişlerdir."

 

İbn Dakiki'l-İyd, İbnu'l-Cevzi ve Şevkani bu te'villere karşı çıkarak vücuba delalet edenierin daha sarih ve daha sağlam olduklarını, bundan daha zayıf olan hadislerle nesh edilemeyeceğini söylemişlerdir.

 

Dikkat edilmesi gereken hususlar:  1. Bu hadisten anlaşıldığına göre "Her baliğ (ergin) olan kişiye gusül" gerektiğinden, hem kadın hem de erkek için bu bir emirdir.   2. Bu Fethii'l-Bari sahibi İbn Hacer'in görüşüdür, diğer alimlere göre ise, yalnız erkekleri kapsar.